24/10/2020

Meme Kanseri Tedavisi Sonrasında Ortaya Çıkan Lenfödeme Karşı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uygulamaları

Meme kanseri tedavisi gören her dört kişiden biri lenfödem sorunuyla karşı karşıya kalıyor. Hastaların yaşam kalitelerini ciddi oranda azaltan bu rahatsızlıkla mücadele etmede fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları önemli rol oynuyor. Erken dönemde fark edilip, onkoloji ve fizik tedavi uzmanlarının işbirliğiyle takip edilen lenfödemin istenmeyen etkilerini en aza indirmek mümkün olabiliyor. Güven Sağlık Grubu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümünden Fizyoterapist Prof. Dr. Gül Baltacı, meme kanseri tedavisi sonrası ortaya çıkan lenfödeme yönelik fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemleri hakkında bilgi verdi.

İçindekiler

  • Lenfödem nedir?
  • Lenfödemin nedenleri nelerdir?
  • Lenfödemin belirtileri nelerdir?
  • Meme kanseri olan hastalarda omuz kısıtlılığı nedir?
  • Meme kanseri tedavisine bağlı ortaya çıkabilen lenfödem nedir?
  • Lenfödem tedavisinde kullanılan fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemleri nelerdir?

Lenfödem nedir?

Lenf sistemi lenf damarları ve lenf nodülleri, bademcik ve dalak gibi lenfatik organlardan oluşan bağışıklık sisteminin önemli bir ögesidir. Lenf sisteminin en önemli görevi; doku sıvısı ve içinde bulunan protein, su, hücre, yağ gibi maddelerin venöz yani toplardamar sistemine drenajını yapmak ve taşınmasını sağlamaktır. Lenf sistemi yeterince çalışamaması durumunda taşımakla yükümlü olduğu maddeleri taşıyamaz ve bu maddeler dolaşıma katılamaz. Bu duruma bağlı olarak,  hastada şişlik oluşur ve lenfödem gelişir. Kısacası lenfödem, proteinden zengin sıvının ekstrasellüler yani hücre dışı aralıkta birikmesi ile sonuçlanan yumuşak dokudaki şişlik durumudur.

Lenfödemin nedenleri nelerdir?

Lenfödem hastalarda doğuştan veya herhangi bir dış faktöre bağlı olarak gelişmektedir. Lenfödeme sebep olan başlıca dış faktörler arasında; radyoterapi almak, lenf bezlerinin alındığı bir cerrahi işlem geçirmek ve lenf sistemine zarar veren travmalara maruz kalmak yer almaktadır.

Lenfödemin belirtileri nelerdir?

Lenfödem belirtileri; kol, bacak veya gövdede şişlik, sıkılık, ağırlık hissi, gerginlik, doluluk hissi, sertlik, karıncalanma; saat, yüzük ve bilezik gibi aksesuarların sıkması ve daha önce yapılan hareketlerde zorlanma şeklinde ortaya çıkmaktadır.

Meme kanseri olan hastalarda omuz kısıtlılığı nedir?

Meme kanseri ameliyatı sırasında koltuk altı lenf bezleri çıkarılmışsa omuz kısıtlılığı ortaya çıkabilir. Doğru ve erken dönemde planlanan egzersiz ve rehabilitasyon programları ile hastalar bu sorundan kısa sürede kurtulmakta ve yaşam boyu süren takip programları ile kalıcı omuz kısıtlılıkları ile karşılaşma oranları en aza indirilmektedir. Burada onkoloji uzmanı ile birlikte hasta takibi yapılmalıdır. Omuz eklemi diğer eklemlerden farklıdır ve ağrısı nedeniyle günlük yaşamı çok hızlı etkilemektedir. Aynı zamanda cerrahi veya radyoterapi sonrası çok hızlı gelişen lenf ödeme neden olmaktadır.

Meme kanseri tedavisine bağlı ortaya çıkabilen lenfödem nedir?

Tümör oluşan memeye yakın kolda hastaya uygulanan ameliyat, koltuk altına uygulan radyoterapi ile ilişkili olarak hastalar yaşamlarının bir döneminde lenfödem sorunu yaşayabilmektedir. Bu durum bazı hastaların yaşam kalitesini bozmaktadır. Meme kanseri olan her dört hastadan birinde bu sorun ortaya çıkar. Lenfödemin başlıca nedeni, koltuk altı lenf bezlerinin ameliyatla alınması sonucu lenfatik dolaşımın bozulmasıdır. Bu istenmeyen durumun ortaya çıkmaması için hastalar, ameliyat sonrası erken dönemde fizyoterapist tarafından değerlendirilmeli ve yaşam boyu takip programına alınarak, gerektiğinde lenfödem masajı ve tedavi programlarına dahil edilmelidir.

Lenfödem tedavisinde kullanılan fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemleri nelerdir?

Lenfödem, ne kadar erken fark edilir ve tedaviye ne kadar çabuk başlanırsa tedavinin başarı şansı o kadar artmaktadır. Kronik bir durum olan lenfödem zamanında ve etkin bir tedavi ile takip edilmezse ilerleyici bir hastalıktır. Lenfödemin konservatif tedavisi olarak bilinen fizyoterapi ve rehabilitasyonunda; cilt bakımı, egzersiz, manuel lenfatik drenaj ve kompresyon terapisini birleştirerek uygulayan kompleks dekonjestif fizyoterapinin yeri önemlidir.

Cilt bakımında; cilt travmalarını önlemek, cildi düzenli temizlemek ve kurulamak, basit nemlendiricilerin kullanılması tavsiye edilmektedir.

Venöz ve lenfatik drenajı artıran spesifik egzersiz eğitiminin yanı sıra derin solunum da lenfatik akımı artırmaktadır. Egzersiz bu tedavinin temelini oluşturmaktadır. O yüzden hastaya bireyselleştirilen egzersiz programı eğitimi mutlaka fizyoterapist eşliğinde yaptırılmalıdır.

Manuel lenfatik drenaj; el ve parmaklara giden lenf yollarını açarak, birikmiş sıvıyı harekete geçirir ve fibroz doku tıkanıklığını azaltarak lenfin taşınmasına yardımcı olur. Kompresyon terapisinde varis çorapları, çok katmanlı bandajlama, pnömatik pompalar kullanılmaktadır. Kompresyon; intravenöz basıncı aşacak yeterli basınç uygulayarak venolenfatik kan değerleri ve  mikro dolaşımı geliştirmeyi, ödemi azaltmayı amaçlar.

Benzer İçerikler

Kemoterapide Kritik Aşama: Tedaviye Yönelik Eğitim
Kemoterapi, kanser hastalarının merak ettikleri, kimi zaman kaygılandıkları ancak sürecin doğru yönetilmesiyle yan etkilerin en aza indirilebildiği bir tedavi y...
4 Soruda PRP Tedavisi
Güven Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Bölümünden Prof. Dr. Nuri Çetin, 4 soruda PRP tedavisini anlattı.İçindekilerPRP tedavisi nedir?PRP tedavisine han...
Meme Kanseri Tarama ve Tanı Yöntemleri Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Kadınlarda en sık görülen kanserler arasında ilk sırada yer alan meme kanserinin erken teşhisinde meme kanseri tarama programları büyük önem taşıyor.Kadınlarda...

Bizimle İletişime Geçin

Size en uygun hizmeti belirlemek için bize ulaşın!